İnsanları duygularını diğer kişilere aktarabilmek için farklı yollara başvururlar. Kimisi şarkı sözü yazmakta, kimileri resim yapmaktadır. Bazı kişiler de duygularını diğer kişilere aktarabilmek için şiir yazmaktadır. Amatör olarak şiir yazmaya niyeti olan birçok kişi işe nereden başlayacağını pek bilemez. Bu nedenden dolayı şiir yazmaktan vazgeçenler dahi bulunmaktadır. Eğer şiir yazmak ve duygularınızı açığa vurmak istiyorsanız öncelikle serbest şiire yönelmelisiniz. Kafiyelere, rediflere vb. takılmayın. Sadece ve sadece içinizden ne söylemek geçiyorsa onu biraz süsleyerek kaleme alın. Bir şeyleri olduğundan iyi göstermek veya olduğundan daha kötü göstermek istiyorsanız benzetmelerden faydalanın. Benzetme yapmak istemiyor ve her şeyi olduğu gibi ele almak istiyorsanız sadece içinizden geçenleri yazın.Şiir yazma teknikleri elbette ki vardır. Ancak en güzel şiir içinizden geçenleri kağıda birebir aktardığınız şiir olacaktır. Bazı kalıplara dikkat eder ve kalıplara uymaya çalışırsanız tam olarak duygularınızı açığa vuramaz, söylemek istediklerinizi, dile getirmek istediklerinizi dile getiremezsiniz. Koyulan her kalıp, duyguların ön plana çıkmasını engelleyen bir taştır. Hele ki aşk, hüzün gibi konularda şiir yazma hevesiniz var ise hiçbir şekilde hiçbir kalına, hiçbir şiir yazma yöntemine bağlı kalmayın. Bir fon müziği açın, kahvenizi elinize alın ya da birkaç duble bir şeyler için ve oturup kalem kağıdı alın elinize. Kendinizi şiir yazmak için zorlamayın, bırakın sözler zihninizden kaleme kalemden de kağıdınıza kendiliğinden aksın. Birbiriyle alakası olmayan cümleler gibi yazdığınızı hissetseniz dahi bırakmayın kalemi elinizden. Gönlünüzden ne geçiyorsa yazın, iyi veya kötü yazıyor olmanız önemli değildir. Önemli olan yazmanızdır. Her ressam ilk resmini çizerken tuvali mahveder, siz de kağıdı mahvedin. Korkmayın sadece yazın, ne hissediyorsanız yazın. Sevgi sözleri, yergi sözleri aklınıza ne geliyorsa yazın. Bir süre sonra göreceksiniz ki rast gele karalama yaparken bir anda bir şair kadar iyi yazabiliyorsunuz.
Kategori: Edebiyat
Okuyabileceğiniz Bazı Romanlar
Da Vinci Şifresi: Dan Brown’ın yazarlığını yaptığı eşsiz bir roman olup okunması iki gününüzü alır. Sürükleyici özelliğinin yanı sıra ağır roman oluşu seçim yapılmasını daha kolaylaştırıyor.
Suç Ve Ceza: Olay Rusya’da geçmektedir. Rusya ‘da öğrenim gören çok fakir bir gencin faizci kadından farklı yollarla para alması üzerine kurulu olan roman. O öğrencinin vicdan muhasebesinden bahsetmektedir.
Üçüncü Adam Graham Greene: Kitapda zaman 2. Dünya savaşı sonrasından bahsedilmektedir. İşsiz bir yazarın üniversite arkadaşı yanına gitmesie başlar, arkadaşının esrarengiz şekilde ortadan kaybolmasıyla devam eder. Ardından bu kişi sefalet ve karaborsanın kol gezdiği, çeşitli milletten insanların bir arada yaşadığı bu yerde herşeyin göründüğü gibi olmadığını anlar. Arkadaşı vasıtasıyla kötü işleri öğrenir ve olaylar zinciri devam eder.
Gülün Adı Umberto Eco: Konusu Orta Çağ Italya’da geçen kitapda , Papa ile İmparator arasında atanmak yetkisi için birbirleri arasında geçen savaşı, ayrıca hıristiyanlara arası din görüş ayrılıkları anlatılmaktakdır. Polisiye bir roman olup, içerisinde bolca cinayet sahneleri geçmektedir.
Ejderha Dövmeli Kız Stieg Larsson: Dürüst ve ilkeli bir gazeteci yazarın üzerine gittiği bir dava sonucu sicilinin kirlenmesi ile başlayan roman, özel bir teklif alması ve bunu değerlendirip iş arkadaşı ile bütün gizli saklı dosyaları çözmeleriyle devam ediyor. Bir solukta okuyabileceğiniz bir polisiye romanıdır.
Siyah Kan Jean Christophe Grangé: Kusursuz bir cinayet romanı olan ve tam bitti derken baştan başlayan heyecan ile dolu bir kitap. Çok farklı bir bakış açısı ile önce cinayetlerin nasıl işlendiğini öğretiyor sonra bunun üzerine yoğunlaşıyor.
Kızıl Nehirler Jean Christophe Grangé: İki tane polisin, farklı işlenmiş cinayetler üzerindeki yaptıkları soruşturmalarını anlatıyor. Daha sonra bu soruşturma farklı bir açıyla birbirine bağlanıyor.
Şah Mat Mario Mazzanti: Harika bir polisiye roman olup, cinayetlerin çok fazla olduğu roman tiplerindendir. Polis ile satranç oynayan bir katilin her mat oluşu bir cinayet sebebi olarak karşımıza çıkıyor.
İstanbul Hatırası Ahmet Ümit: Kusursuz oluşturulmuş bir roman, olaylar zincir şekilde işliyor ve siz şaşırıp kalıyorsunuz. Farklı cesetler arkoloji müzesi önünde bulunuyor ve tek kapıya çıkan yol. Harika bir kurguyla anlatılmış polisiye roman.
Kuzuların Sessizliği Thomas Harris: Yeni mezun olmuş genç bir FBI ajanı öldürdükleri kişilerin derilerini yüzen sapık katilden bir kadını kurtarmaya uğraşır. Daha sonra ruh hastası bir doktorla yakınlaşıyor bu kurgu üzerine kurulu olan roman çok harika bir şekilde anlatılmaktadır